+90 312 220 40 20+90 544 220 40 24Çukurambar Mh. 1425. Caddesi (41. Cd.) No:26/B Çankaya/Ankara


Blog

BLOG / YAZILAR

tub-bebek-tedavisinde-en-yeni-teknolojiler-1200x761.jpg

Tüp bebek, kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin çocuk sahibi olabilmek için başvurdukları bir yöntemdir. Tüp bebek tedavi sürecini özetle ifade edecek olursak anne adayının yumurtalıklarından toplanan yumurtaların laboratuvar ortamına getirilip bu ortamda sperm ile döllenmesinin sağlanmasıdır. Sonra da döllenme sonucu oluşan embriyonun anne adayının rahmine transfer edilmesidir.

Bu aşamalar her biri potansiyel riskler barındırır. Hiperstimülasyon sendromu olabilir, enfeksiyon riski olabilir. Tüp bebek tedavisi ile hamile kalan anne adaylarının yaşanabilecek bazı risklere karşı doktorların tavsiyelerine uymaları önemlidir. Tüp bebek bekleyen anneler normal doğumu seçebilir, ama doğum öncesi dönemde düzenli olarak doktor kontrollerine gitmeleri ve sürecin düzenli takibini yapmaları gerekir. Süreç içerisinde klinik uzmanlarımızla beraber anne adayı en doğru kararı verecektir.

Tüp Bebek Bekleyen Anneler Normal Doğumu Riske Sokan Durumlara Dikkat

Tüp bebek normal gebelik sürecine göre daha risklidir. Bunun sebebi, tüp bebek tedavisi sırasında ve gebelikte bazı ilaçlar kullanılır. Bu kullanılan ilaçların yan etkileri vardır. Her gebeliğin kendine özgü riskleri vardır. Her tüp bebek gebeliği aynı şekilde riskli diyemeyiz.Ama yüksek risk içeren bazı durumlar vardır:

Anne adayının yaşı
Birden fazla fetüs olması
Önceden var olan diyabet, hipertansiyon gibi rahatsızlıklar
Hamilelik esnasında çıkan komplikasyonlar

Tüp bebek bekleyen anneler normal doğumu düşünüyorsa normal gebelikler gibi düzenli takip edilmelidirler. Bu takip süreci tüp bebek tedavisini uygulayan klinik uzmanlarımız tarafından yapılmaktadır. Düzenli olarak anne adayı ultrason muayenesinden geçer. Kan testleri yapılır ve gereken diğer tıbbî testler de gözden geçirilerek gebelik süreci yakından izlenir.

Tüp bebek bekleyen anneler normal doğumu istiyorsa bu gebeliklerin normal gebeliklere göre biraz daha yüksek risk içerdiğini bilmelidir. Ama uygun bakım ve sağlıklı bir izleme süreci ile doktorlarımızın yapacağı muayene ve değerlendirmeler sonucu zorunlu bir sezaryen gerekip gerekmediği belirlenir.

Tüp Bebek Bekleyen Anneler Normal Doğumu Değil De Sezaryeni Tercih Eder Mi?

Tüp bebek gebelikleri, normal gebeliklere göre biraz daha yüksek risk taşır. Bu sebeple tüp bebek bekleyen anneler normal doğumu değil de sezaryeni tercih edebilir. Ama bu durum, anne adayının durumuna ve baştan beri tedavi süreciyle ilgilenen klinik uzmanlarımızın tavsiyelerine göre değişir.

Birden fazla fetüsün olduğu tüp bebek gebelikleri, normal doğumda zorluklar yaşayabilir. Bu durumda sezaryen tercih edilebilir. Fakat tek gebelikler normal ve sağlıklı bir şekilde devam ediyorsa hem annenin sağlığına hem de bebekle ilgili yaşanabilecek herhangi bir risk yoksa normal doğum yapılmasında herhangi bir sakınca yoktur. Bu konuyla ilgili doğru kararın verilmesi anne adayının doktoruyla istişaresi sonucunda olacaktır.

Gebeliğin başında erken doğum riski taşıyan ve preeklampsi gibi tıbbî sorunları olan anneler sezaryen olabilirler. Zaten sezaryen normal doğumun anne veya bebeğin sağlığı için riskli olduğu durumlarda yapılan bir cerrahi müdahaledir. Doğal yollarla olan gebeliklerde de zorunlu sezaryen gerektiren durumlar vardır.


tup-bebek-tedavisinde-en-uygun-yas-araligi-1200x800.jpg

21 Nisan 2023 BlogGenelTüp Bebek

Tüp bebek tedavileri son dönemde normal yolla bebek sahibi olamayan pek çok kişinin bebek sahibi olup hayallerine kavuşmasını sağlamaktadır. Fakat tüp bebek tedavisiyle alakalı akıllarda pek çok soru vardır ve hala bilgi eksikliği ya da hatalı bilgi bulunmaktadır.

Yaş, tüp bebek tedavilerinde en çok gündeme gelen mevzulardan birisidir ve birçok kişi tüp bebek tedavisi için en uygun yaş aralığı var mı sorusunun cevabını merak etmektedir. Öncelikle bir tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen farklı etmenler vardır. Bunlar yumurta sayısı, yumurtanın kalitesi, sperm sayısı, sperm kalitesi, transfer edilen embriyo sayısı, tercih edilen tüp bebek merkezi gibi sıralanabilir. Fakat bunlardan birçoğu kadının yaşı ile alakalıdır.

Kadının yaşı ilerledikçe hem yumurta sayısı hem de yumurta kalitesi düşmektedir. Yumurta sayısının ve kalitesinin düşmesi iyi kalitede bir embriyo elde edilme ihtimalini de düşürmektedir. Kadınların yaşı ilerledikçe yumurtalardaki genetik anormallikler artmaktadır. Buna bağlı olarak da embriyolarda genetik anormallik görülme riski çoğalmaktadır. Embriyolarda görülen genetik anormallikler tü bebek tedavilerinde başarı oranının düşmesindeki en temel etmenlerden birisidir. Bu yüzden bebek isteyen çiftlerin normal yolla gebelik oluşmuyorsa zaman kaybetmeden tüp bebeği düşünmesi, bunun için tedaviye başvurmaktan kaçınılmaması gerekmektedir.

Tüp Bebek Tedavilerinde Yaş Aralığına Göre Başarı Oranı

Tüp bebek tedavisi için en uygun yaş aralığı var mı sorusuna karşılık bugüne kadar pek çok araştırma yapılmıştır. Araştırmalar hem tüp bebek gereksinimlerinin nedenleri üzerinde hem de başarı oranlarını arttırmak üzerinedir.

Araştırmalara göre tüp bebek tedavisi için en uygun yaş aralığı var mı sorusunun cevabı büyük oranda evet şeklinde ortaya çıkmaktadır. Tüp bebek tedavileri için 23 ve 40 yaş aralığı en ideal yaş aralığı kabul edilmektedir. Fakat 40 yaşından sonra da tüp bebek tedavisine başvurulabilmektedir. Yaşa göre tüp bebek tedavilerinin başarı şansı ise şöyledir:

35 yaşından küçük kadınlarda tüp bebek ile gebelik şansı yüzde 60 – 70 oranında,
35 – 37 yaşları arasındaki kadınlarda tüp bebek ile gebelik şansı yüzde 40 – 45 oranında,
38 – 40 yaş arasındaki kadınlarda tüp bebek ile gebelik şansı yüzde 30 oranında,
43 yaşından büyük kadınlarda tüp bebek ile gebelik şansı yüzde 5 oranındadır.

Tüp Bebek Tedavisi Kaç Yaşına Kadar Uygulanabilir?

Tüp bebek tedavisi için en uygun yaş aralığı var mı ve kaç yaşına kadar tüp bebek tedavisi uygulanabilir? Tüp bebek tedavisinin uygulanabileceği bir üst yaş sınırı yoktur. Anne adayının yumurtaları bitip menopoz dönemine geçene kadar tüp bebek tedavisi uygulanabilmektedir. Fakat yaş ilerledikçe başarı oranı düşmektedir.

Novaart Tüp Bebek Merkezi olarak gerekli muayeneler soncunda tedavi sürecini belirliyor, aklınıza takılan bütün soruları cevaplıyor ve uzman hekim kadromuzla mutluluğunuzda pay sahibi olmaya çalışıyoruz.


tup-bebek-icin-kilo-siniri-var-mi-1200x800.jpg

17 Nisan 2023 BlogGenelTüp Bebek

Bebek sahibi olmak inanılmaz bir deneyimdir ve birçok çift tüp bebek (IVF) hayallerinin cevabıdır. Peki ya aşırı kilolu veya obez olanlar? Bu yazıda, kilonuzun IVF ile başarı şansınızı nasıl etkileyebileceğini keşfedecek ve süreçle ilgili sorularınızı yanıtlayacağız. Kilonuz ne olursa olsun IVF ile başarı şansınızı nasıl en üst düzeye çıkaracağınız hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin.

IVF İçin İdeal Vücut Ağırlığı Nedir?

Tüp bebek (IVF), çiftlerin hamile kalmasına yardımcı olmak için kullanılan bir yardımcı üreme teknolojisi türüdür. Başarılı sonuçlar için, tedaviye başlamadan önce vücudunuzun sağlıklı ve ideal kiloda olması önemlidir.

IVF için ideal vücut ağırlığının tipik olarak 18,5-25 vücut kitle indeksi (BMI) aralığında olduğu kabul edilir. VKİ’si 25’in üzerinde veya 18,5’in altında olan kişilerin gebe kalması daha zor olabilir ve hamilelik ve doğum sırasında komplikasyon gelişme şansı daha yüksektir.
İdeal aralığın dışında bir VKİ’ye sahip olmanın IVF ile hamile kalamayacağınız anlamına gelmediğini unutmamak önemlidir. VKİ’si 25’in üzerinde veya 18,5’in altında olan kişiler için IVF’nin hala başarılı olabileceğini gösteren birkaç çalışma vardır. Bununla birlikte, IVF ile başarı şansınızı artırmak istiyorsanız, ideal aralıkta sağlıklı bir kiloyu korumanız önerilir.

IVF düşünüyorsanız, doktorunuz veya doğurganlık uzmanınız BMI’nizi hesaplamanıza yardımcı olabilir ve gerekirse IVF için ideal vücut ağırlığına nasıl ulaşacağınız konusunda size ipuçları verebilir. Tedaviye başlamadan önce hedef kilonuza güvenli ve etkili bir şekilde ulaşmanıza yardımcı olabilecek diyet ve egzersiz planları da vardır.

Aşırı Kilolu veya Obez Olmak Doğurganlığı Nasıl Etkiler?

Doğurganlık söz konusu olduğunda, çok fazla kilo taşımak gebe kalmayı zorlaştırabilir. Aşırı kilolu veya obez kadınlar daha yüksek infertilite riskinin yanı sıra tüp bebek (IVF) tedavisi sırasında daha yüksek komplikasyon riskine sahiptir. Araştırmalar, aşırı kilolu olmanın hormonal dengesizliklere yol açabileceğini, bunun da yumurtlamayı bozarak gebe kalmayı zorlaştırabileceğini göstermektedir. Aşırı kilolu veya obez olmak, IVF tedavisi sırasında kullanılan ilaçlara verilen yanıtı da etkileyerek başarılı bir sonuç elde etme şansını azaltabilir. Buna ek olarak, obezite ile ilişkili metabolik değişiklikler, gebelik diyabeti ve erken doğum gibi gebelikle ilgili bazı komplikasyonların riskini artırabilir.

Hamilelik Sırasında ve Sonrasında Sağlıklı Kilonuzu Korumak İçin Bazı İpuçları

Meyve, sebze, yağsız protein ve tam tahıl içeren dengeli bir diyet uygulayın. İşlenmiş ve şekerli gıdalardan mümkün olduğunca kaçının.
Hem aerobik hem de kuvvet antrenmanı egzersizleri dâhil olmak üzere düzenli olarak egzersiz yapın. Bu, kilonuzu kontrol altında tutmanıza ve genel sağlığınızı iyileştirmenize yardımcı olacaktır.
Kilonuzu düzenli olarak izleyin. Kilonuzu takip etmek, tüp bebek (IVF) tedavisi içinönerilen aralıkta kalmanıza yardımcı olabilir.
Susuz kalmamak ve aşırı yemekten kaçınmak için bol su için.
Rahatlamak ve stresten arınmak için zaman ayırın. Stres hormonlarınızı etkileyebilir ve kilo alımına yol açabilir.

Bu ipuçlarını takip etmek, hamilelik sırasında ve sonrasında sağlıklı kilonuzu korumanıza yardımcı olacaktır. Bu, sağlığınızı ve bebeğinizin sağlığını korumanıza yardımcı olacaktır.


kadin-dogum-doktorlarinin-onemi-1200x801.jpg

12 Nisan 2023 BlogKadın Doğum

Kadın doğum doktorlarının kadınlarımız için önemi çok büyüktür. Kadınlarımızın vücutları çok hassas yapıda olduğu için devamlı olarak kontrole gitmeleri ve kadın doğum doktorlarına görünmeleri gerekmektedir. Bu doktorlara görünmek için çok önemli sebepler vardır. Bu sebepleri 10 maddelik halinde sıralamak gerekirse;

Genel jinekolojik sağlık kontrolü
Genital muayene
Düzensiz adet kanamaları
Doğum kontrol yöntemleri
Tüp bebek tedavileri
Smear testleri
Meme muayenesi
İdrar yolları ile ilgili sorunlar
Menopoz
Gebelik ve doğum

Bu gibi sebepler nedeniyle kadın doğum doktorlarına görünmek çok önemli bir rol oynamaktadır.

Kadın Doğum Konusunda Gebelik ve Doğum

İnsanlarımızın en büyük hayalleri ve isteklerinden bir tanesi bir sahibi olmaktadır. Bu hayal neticesinde hamile olan annelerimizin düzenli bir gebelik dönemi geçirebilmeleri için kadın doğum doktorlarından üst düzey bir destek almaları gerekmektedir. Gebelikte yapılması gerekenler çok önemli konulardır. Kadın doğum doktorlarının sizlere vereceği tavsiyeler üzerine hem çocuğunuzun sağlıklı bir şekilde doğmasını hem de anne karnında gerekli tüm vitaminleri almasını sağlayabilirsiniz. Bu sebeplerden dolayı hamilelik dönemlerinizde düzenli bir şekilde kontrollerini, testlerinizi yaptırmanız gerekmektedir. Bu kontrolleri yaptırır iken detaylı bir şekilde araştırma yapmak suretiyle tecrübeli ve profesyonel bir kadın doğum doktoru seçmeniz gerekmektedir. Biz sizlere bu konuda çok büyük kalite ve tecrübe göstermek kaydıyla sizlere çok büyük yardımcı olmakta ve gebelik sürecinizi en doğru şekilde geçirmenize yardımcı olmaktayız. Gebelik sürecinin sonu olan doğum konusunda da yaptığımız kontroller sayesinde sizlerin nasıl bir doğum gerçekleştirmeniz gerektiğini sizlere söylemek suretiyle o şekilde doğumunuzu yaptırıyoruz. Normal doğumun riskli olduğu gebelikler de sezaryen doğum konusunda sizleri yönlendirmek suretiyle o şekilde doğumunuzu gerçekleştirerek hem sizlere hem de bebeğinize en ufak bir zarar gelmesini engelliyoruz.

Kadın Doğumda Tüp Bebek Tedavileri

Tüp bebek tedavileri için mutlaka bir kadın doğum doktoruna görünmeniz gerekmektedir. Sizlere yaptığımız testler sayesinde eksik olan değerleriniz tespit edilerek takviye ilaçlar ile bu değerler düzeltilmekte ve düzeltildikten sora tüp bebek işlemi uygulanmaktadır. Baba adayından alınan spermler laboratuvar ortamında incelenmek suretiyle en kaliteli ve hızlı olan spermler alınmakta ve anne adayından alınan yumurtalıklar ile yine laboratuvar ortamında döllenme sağlanmaktadır. Bu döllenme sonucu ortalama 5 gün boyunca takip edilmekte ve sağlıklı olduğunun anlaşılması sonucunda yumurtalıklar anneye tekrardan yerleştirilmektedir. Bu işlemler sonrasında anne adayı sürekli olarak kontrol edilmekte ve hamilelik sürecinin nasıl ilerlediğini kontrol edilmektedir. Bu sayede çiftlerimizin en büyük hayali olan çocuk sahibi olma hayalini gerçekleştirme ve bu hayali gerçekleştirirken her nokta çok büyük yardım ve destek almalarına sebebiyet vermekteyiz. Tüm bu işlemleri yerine getirirken son derece teknolojik aletlerimiz ve alanında uzman doktorlarımız ile hizmet vermekteyiz.


embriyo-transferi-sonrasi-akinti-1200x800.jpg

7 Nisan 2023 BlogTüp Bebek

Embriyo transferi sonrası akıntı pek çok tüp bebek tedavisinde karşılaşılabilen bir durumdur. Çoğu kez ortaya çıkan bu akıntı riskli bir durum değildir. Fakat akıntı türüne göre risk seviyesi değiştiğinden kimi akıntılarda doktora başvurulmalıdır.

Vajinal akıntı her yaştan kadında olabilecek bir durumdur. Dolayısıyla sağlıklı bir kadında dahi vajinal akıntı olabilir. Akıntı ile vajina kendini temizleyebilir veya koruyabilir. Hormon ilaçları, egzersizler, duygusal yoğunluk, cinsel arzu, stres gibi faktörler akıntıyı etkileyebilmektedir. Ayrıca virüs ve bakteriler ve akıntı nedeni olabilir. Eğer enfeksiyonkaynaklı bir akıntı varsa akıntı kötü kokulu, renkli ve kötü bir görünüme sahip olacaktır.

Tüp bebek tedavilerinde çeşitli ilaçlar kullanılır ve bu ilaçların baş ağrısı, mide bulantısı, şişkinlik, terleme gibi etkileri yanında akıntı yan etkisi de olabilir. Transfer sonrasında bazı anne adaylarında kahverengi akıntı gelebilmektedir. Bu kahverengi akıntı olağan kabul edilirve implantasyon kanaması adı da verilir. Bu aynı zamanda gebeliğin başarısına da yorulabilir.

Embriyo transferi sonrası akıntı şeffaf da olabilir. İlk günlerde bu olağandır. Renksiz, kokusuz ve şeffaf akıntı olumsuz bir durum değildir.

Tüp Bebek Transferinden Sonra Riskli Akıntılar

Embriyo transferi sonrası şiddetli kramplarla ağır kanamalar yaşanırsa risklidir. Bu durumda zaman kaybedilmeden doktora başvurulmalıdır. Embriyo transferi sonrası akıntı şu şekillerdeyse risklidir:

Yeşil, sarı renklerde, kötü kokulu akıntılar çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir.
Sarı, yeşil, koyu kıvamdaki akıntılar cinsel yollarla bulaşan hastalıklara işaret edebilir.
Kesik görünümde, orta yoğunlukta akıntılar mantar enfeksiyonunun belirtisidir. Vajinada mantar varlığına işarettir.
İnce, sulu, gri ya da beyaz, kötü kokulu akıntılar vajinada zararlı bakterilerin varlığını yansıtabilir.

Embriyo Transferi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Embriyo transferi sonrası akıntı ile birlikte anne adayının dikkat etmesi gereken noktalar vardır. Embriyonun ana rahmine transferinden sonra embriyonun tutunması için 12-14 gün kadar bekleme süresi olur. Bu süre çiftler için sabır gerektiren, son derece heyecanlı bir süreçtir.

Embriyo transferi sonrası sürekli yatmak doğru değildir. Transferden sonraki 1-2 gün hafif istirahat iyi gelecektir. Fakat iki hafta boyunca istirahat etmek, yatmak olumsuz etkileyecek, strese yol açacaktır. Bunun yerine günlük yaşama devam edilmeli, ağır, aşırı aktivitelerden kaçınılmalıdır.  Özellikle ağırlık kaldırma, ağır spor, ev temizliği gibi eylemlerden uzak durulmalıdır.

Beslenmeye önem verilmeli, anne adayı kendini yormamalıdır. Uyku kalitesine ve uyku düzenine dikkat etmeli, yeterince uyumalıdır. Kimyasal içerikli yiyecek ve içecekler alınmamalıdır. İlaçlar zamanında ve eksiksiz alınmalı, her ilaç doğru şekilde kullanılmalıdır.

Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar genellikle devamlılık arz eder. Bu nedenle mevcut ilaç biterse takviye alınmalı, doktor kontrolünde ilaçlar devam ettirilmelidir. Tüp bebek merkezimizde uzman hekimlerimizi embriyo transferi sonrasında da yanınızda olmakta, gerekli bütün bilgilendirmeyi ve takibi yaparak tedavinin en etkin biçimde başarıya ulaşmasına yardımcı olmaktadır.


tup-bebek-tedavisi-sonucu-dogan-bebeklerde-gelisim-riski-olur-mu-1200x800.jpg

Bebek sahibi olmak pek çok çiftin en büyük hayallerinden birisidir. Bunun için doğal yollar denenerek bebek sahibi olunmaya çalışılır. Fakat doğal yollarla birçok kişi bebek sahibi olamayabilir. Bu durumda farklı tedavilere başvurulmaktadır ve tüp bebek tedavisi son dönemde normal yollarla bebek sahibi olamayanların en büyük umududur.

Tüp bebek alanında ilk günden bu yana gelişmeler sürekli devam etmektedir ve yeni yöntem ve araştırma sonuçlarıyla hem tedavilerin başarı oranı arttırılmakta hem de tedavi süreci daha kolay hale getirilmektedir. Ancak bazı sorular çiftlerin akıllarında fazlasıyla yer etmektedir. Bunlardan birisi de tüp bebek tedavisi sonucu oluşan bebekler normal gebeliklere göre anomali ve gelişim açısından daha fazla risk taşır mı olmaktadır ve tüp bebek ve normal bebek arasındaki anomali oranlarındaki fark merak edilmektedir. Bunu şöyle detaylandırabiliriz:

  • Tüp bebek ve normal bebek arasında anomali oranı açısından önemli bir değişiklik olmamaktadır. Ancak şiddetli erkek faktörü olan ve mikroenjeksiyon uygulanan kişilerde cinsiyet kromozomu bozukluklarında minimal seviyede bir artış gözlemlenebilmektedir.
  • Kimi çalışmalarda kalp anomalileri, nöral tüp defektleri ve hipospadias gibi anomalilerde hafif bir artışa rastlanabilmektedir. Genel olaraksa tüp bebek ve normal bebek arasında herhangi bir değişiklik olmamaktadır.
  • Dünya genelinde yapılan araştırmalarda ve merkezimizdeki deneyimlerimizde anomali açısından normal gebelikle tip bebek gebeliklerinde herhangi bir risk artışı söz konusu olmamaktadır. Bu bebeklerin yaşamları boyunca zekâ ve davranış gibi gelişimlerinde de herhangi bir farklılık gözlemlenmiş değildir.

Tüp Bebek ve Normal Bebek Arasındaki Farklar Nelerdir?

Tüp bebek ve normal bebek arasındaki farklar fazlaca merak edilmektedir. Her iki bebeğin doğumdan sonraki sürecinde herhangi bir fark yoktur. Temel fark yumurtalıkların döllenmesine yönelik ilk aşamadadır. Bu esnada anne adayının yumurtalıklarının geliştirilmesi için ilaçlar kullanılmaktadır. Bu sayede anne adayının adet döngüsünde birden çok yumurta elde edilebilmektedir. Elde edilen yumurtalar seçilen en kaliteli spermlerle döllendirilmektedir. Gebelik oluştuktan sonra hamilelik belirtileri ve hamilelik süreçlerinde, bebeklerin fonksiyonlarında herhangi bir fark yoktur.

Tüp Bebek Tedavisinde Kullanılan Hormonların Etkisi Nedir?

Tüp bebek ve normal bebek arasındaki farklarda özellikle tüp bebek tedavilerinde kullanılan hormonların sağlık açısından bir zararı olup olmadığı, kanser yapıcı etkisi bulunup bulunmadığı da merak edilmektedir. Tüp bebek tedavilerinde kullanılan hormonların ciddi olmayan yan etkileri olabilmektedir. Fakat bunlar geçici yan etkilerdir. Kalıcı yan etkiler gözlemlenmiş değildir.

Dünya genelinde tüp bebeklerde yapılan araştırmalarda kanserojenik etki de gösterilmemiştir. Tedavilerde kullanılan hormonlar dünyada çok yaygın biçimde tüketilmekte ve her çıkan preparat sıkı şekilde kontrol edilmektedir. Bütün tedavi sürecinde en önemli detay ise uzman doktorlardan hizmet almaktır ve merkezimizde en gelişmiş yöntemlerle kişiye özel tedavi süreci yürütülmektedir.


yumurtaliklarin-hormon-tedavisi-ile-uyarilmasi-erken-menapoza-neden-olur-mu-1200x802.jpg

29 Mart 2023 BlogKadın Doğum

Tüp bebek tedavileri uzun süredir normal yollarla bebek sahibi olamayan çiftlerin hayallerinin gerçekleşmesine yardımcı olmaktadır. Tıp alanında kaydedilen gelişmelerle günümüzde tüp bebek tedavileri oldukça ilerlemiş ve başarı şansı çok daha artmıştır.

Tüp bebek tedavileri ilk günden bu yana sürekli gelişmekte ve yeni çalışmalarla hem tüp bebek tedavilerinin başarı oranı hem de sürecin kolaylığı arttırılmaya çalışılmaktadır. Bununla birlikte tüp bebek tedavisi sırasında uygulanan çeşitli yöntemlerle ve tedavilerle alakalı akıllara gelen sorular da olmaktadır. Bunlardan birisi de yumurtalıkların hormon tedavisi ile uyarılması yumurtalıkları harap ederek erken menopoza neden olur mu olmakta, erken menopoz riski akıllara gelmektedir.

Ergenlik çağı başında normal bir kadında yaklaşık 400 bin küçük yumurta yer almaktadır. Yıllar içinde bu yumurtalar hızla tükenmektedir. Normal adet döngüsünde çoğu yumurta daha gelişmeden kaybolmakta, bunların sadece bir tanesinde yumurtlama gerçekleşmektedir.

Tüp bebek tedavisiyle birlikte yumurta geliştirici iğneler uygulanmakta ve bu iğnelerle 10 ya da daha fazla folikülün gelişmesi sağlanmaktadır. Bunlar zaten doğal olarak kaybolacak foliküllerdir. Bu yüzden de tüp bebek tedavisinin yumurtalıklara herhangi bir zararı bulunmamakta, bu da erken menopoz gibi bir riski doğurmamaktadır.

Erken Menopozun Belirtileri ve Nedenleri

Erken menopoz yumurtalıklara zarar veren veya östrojen hormonunun üretimini durduran etkenlerden kaynaklanmaktadır. Diğer sağlık durumları gibi erken menopoz da birtakım belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Erken menopozun belirtileri normal menopozun belirtileriyle benzerlik göstermektedir ve bu belirtiler şöyle sıralanabilir:

  • Bir haftandan uzun regl
  • Sık adet görme ya da iki regl arasındaki sürenin uzaması
  • Gece terlemesi ve ateş basması
  • Mesane kontrolünde zorluk çekme
  • Yorgunluk ve uykusuzluk
  • Ruh hallerinde değişiklik, sinirli ve endişeli hissetme halleri
  • Konsantrasyonun düşmesi, unutkanlığın artması ve dikkatsizlik hali
  • İştah artışı
  • Baş dönmesi ve baş ağrısı.

Geçmişten günümüze erken menopoz nedenleri tam olarak aydınlatılabilmiş değildir. Bununla birlikte bazı durumların erken menopoza neden olabildiği düşünülmektedir. Hiç doğum yapmamış olmak, sosyoekonomik düzeyin düşük olması, sigara içmek gibi durumlar bunlardan bazılarıdır. Özellikle sigara içen kadınlarda diğerlerine nazaran 1 yıl daha erken menopoza girme riski bulunmaktadır.

Erken menopoz genetik kaynaklı da olabilir. Ebeveyninin erken menopoza girdiği yaş, kişinin de yaklaşık menopoza gireceği yaştır. Yine de tiroit, eklem romatizması gibi hastalıklar da erken menopoza neden olabilir.

Erken Menopozda Tüp Bebek Tedavisi

Erken menopoz döneminde farklı tedaviler uygulanabilmektedir. Erken menopoz döneminde tüp bebek tedavisine başvurulabilmektedir.  Erken menopozda tüp bebek tedavisi uygulanabilmesi için kadında yumurta hücreleri bulunmalıdır.

Yumurta hücreleri tamamen tükenirse bu tedavi uygulanamamaktadır. Yumurta hücresi olan; fakat kuvvetsiz kadınlarda tüp bebek tedavisi ile başarıya ulaşılabilmektedir. Merkezimizde en gelişmiş tedavi yöntemleriyle en uygun tedaviler gerçekleştirilmektedir


yumurta-catlatma-ignesi-nedir-1200x800.jpg

Gebelik oluşumu süreci için kadın yumurtalık rezervinde bulunan yumurtanın olgunlaşması ve folikül kesesinden çıkması yani çatlaması gerekir. Çatlayan bu yumurta fallop tüplerine ilerlemeli ve bu tüplerdeyken sperm ile birleşerek sağlıklı bir döllenme olmalıdır. Fakat çatlama olmadığında normal yollardan gebeliğin oluşması mümkün olmayacaktır. Hekimlerin tanı koymasının ardından yumurta çatlatma iğnesi uygulanır. Bu bahsettiğimiz yumurta çatlatma iğnesi, yumurtaların doğal bir şekilde olgunlaştığı fakat çatlamadığı durumlarda da uygulanır. İçeriğinde HCG hormonu bulunur ve bu HCG hormonu, sağlıklı kadınlarda salgılanan luteinleştirici hormon ile aynı yapıya sahiptir. İğne uygulandıktan sonra yükselen lutropin hormon düzeyi ile yumurtanın çatlaması ve doğru bir yolla fallop tüplerine düşmesi sağlanır. Bu iğnenin uygulanması için yumurtanın ideal olgunluğa erişmiş olması önemlidir. Yani yumurta çatlatma iğnesinin uygulanması yumurtanın boyutuna bağlıdır. Yumurta büyüklüğü 18-22 mm. aralığına ulaşmalıdır. Bu büyüklüğe ulaşıldığı takdirde yumurta çatlama iğnesi uygulanabilecektir.

Yumurta Çatlatma İğnesi Nasıl Yapılır?

Yumurta çatlatma iğnesi hastanede ve kliniklerde yapılabildiği gibi doktor ya da sağlık görevlilerinin talimatları ile evde de kişi kendisi yapabilir. Bu iğneler piyasada birkaç farklı formda bulunur. Fakat kullanım açısından kolay olması ile genellikle hazır enjektör şeklinde olanlar tercih edilebilmektedir. Yumurta çatlatma iğnesi soğuk zincirde tutulmalıdır ve eczaneden alınırken soğuk akü ile birlikle alınır. Evde yapılacağı zamana kadar da buzdolabının normal kısmında bekletilir. Uygulama yapılacağı zaman iki elde hafifçe ve kısa bir süre ovuşturularak ısıtılır. Ardından ise enjekte edilir. Çatlama iğnesi vücuttaki birkaç farklı kısımda uygulanabiliyor. Genel olarak üst kol, alt karın ve kalçanın üst kısmı olarak uygulamalar yapılabiliyor. Evde yapılacak olan uygulamada dikkat edilmesi gereken noktalardan bazıları şunlardır:

Eller sabun ve su ile güzelce yıkanmalıdır.
Uygulanacak alanın gazlı bez ve alkollü cilt sıvıları ile temizlenmesi yapılmalıdır.
İğne dik bir şekilde tutulmalı ve iğne ucuna doğru kalan havanın alınması sağlanmalıdır.
Bir elle deri hafifçe kavranır ve diğer elle de 90 derecelik bir dik açı sağlanmalıdır.
İğne deri altı yağ dokusuna gelecek şekilde enjekte edilmeli.
İğne çıkarılırken pamuk ya da gazlı bez ile bastırılması ve sonrasında ovmadan yaklaşık on saniye beklenilmesi gerekir.

Tüp Bebek Tedavisinde Yumurta Çatlatma İğnesi Kullanılır Mı?

Tüp bebek tedavisinde infertiliteye neden olan tanı konulmasından itibaren pek çok uygulama yapılır. Bunların başında ise yumurtaların uyarılması yer alır. Adet döneminin başlangıcından sonraki ikinci günde başlayan ve on bir gün sürer. Yumurtaların olgunlaşması için gereken uygulamanın sağlanması için FSH içerikli enjeksiyonlar yapılır. Bu uygulama sonucunda yumurta 18 ile 22 mm. aralığında bir boyuta ulaşması ile kişiye yumurta çatlatma iğnesienjekte edilir. Yumurtlama 48 saat sonra gerçekleşir ve bu durumundan yumurtaların 36. saatte toplanması gerekiyor. Yumurta çatlatma iğnesini mutlaka doktorun belirlediği saatte uygulanması önemlidir. İğne uygulandıktan sonra hekim ile önceden kararlaştırılan saatte hastanede bulunulmalıdır. Bu kısımda yumurta toplama işlemine geçiliyor.


tup-bebek-tedavisi-ile-ikiz-ucuz-gebelik-artar-mi-1200x803.jpg

Bebek sahibi olmak isteyen çiftler için son dönemde tüp bebek tedavileri büyük umut olmaktadır. Tüp bebek tedavisinde sperm ve yumurta yapay yollarla döllenerek tüp bebek meydana gelmektedir. Bu tedaviye sperm morfolojisi ve aktivitesi döllenme için uygun olmadığı durumlarda başvurulmaktadır. Sperm sayısının az olduğu durumlarda döllenmenin gerçekleşmesi zordur. Aynı zamanda kadınların üreme organlarının morfolojisinin döllenmeye uygun olmaması da hamilelik olasılığını azaltmaktadır. Gerekli tetkik ve muayeneler sonrasında çeşitli tedavi planlamaları yapılabilmektedir.

Tüp bebek tedavisiyle alakalı en çok akla gelen sorulardan birisi tüp bebek tedavisi ile ikiz, üçüz gebelik şansı artar mı olmaktadır. En basit haliyle bu soruya evet cevabı verilebilir. Tüp bebek tedavilerinde ikiz bebek olasılığı normal gebeliğe göre 20 kat, üçüz, dördüz olasılığı 400 kat artmış bulunmaktadır.

Tüp Bebek Tedavisi ile İkiz, Üçüz Gebeliğin Nedenleri

Tüp bebek tedavisi ile ikiz, üçüz gebelik şansı embriyo transferinden dolayı artmaktadır. Tüp bebek işlemlerinde çoğul gebeliği azaltmak için transfer edilen embriyo sayısının azaltılması planlanır. Kimi ülkelerde bu konuda kısıtlama mevcut olup en çok 2 embriyo transfer edilebilmektedir. Ülkemizdeki tüp bebek tedavi yönetmeliğine göre de en çok 2 embriyo transferi yapılabilmektedir.

Tedavide transfer edilen embriyo sayısı 3-4 olduğundan çoğul gebelik oranı artmaktadır. Özellikle de beş ve üzeri embriyo transferi yapıldığında çoğul gebelik şansı çok daha artmaktadır. Gebelik oranları 3-4 embriyo transferinde yüzde 40’lardayken 1-2 embriyo transferinde yaklaşık yüzde 18-20’lere düşmektedir. Bu nedenle gebelik elde etmek için 3-4 embriyo transferi en yaygın uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kendiliğinden oluşan gebeliklerde ikiz gebelik tek yumurtanın bir spermle döllenmesiyle ve daha sonra embriyonun ikiye bölünmesiyle oluşur. Embriyonun ikiye bölünmesi ve tek yumurta ikizine sebep olması veya aynı yumurtlama ayında yumurtlanan iki ayrı yumurtanın iki ayrı spermle döllenmesiyle gerçekleşir. Tüp bebek tedavisindeyse tüp bebek tedavisi ile ikiz, üçüz gebelik şansı için iki, üç embriyo transferi yapılmalıdır.

Tüp Bebek Tedavisi ile İkiz, Üçüz Gebelik Riskli Midir?

Tüp bebek tedavisi ile ikiz, üçüz gebelik şansı oldukça fazladır. 35 yaş altı kadınlarda 2 embriyo transferinde ikiz gebelik şansı yüzde 25-30 oranında artabilmektedir. Bu ise pek arzu ettiğimiz bir durum değildir. Bu yüzden tüp bebe uygulamalarının esaslarının belirlendiği yönetmelik çerçevesinde 35 yaş altı kadınlarda ilk iki tüp bebek uygulamasında tek embriyo nakledilmektedir. Üçüncü denemeden itibaren ve kadın yaşı 35 üstü ise çiftlerde 2 embriyo nakline izin verilmektedir.

İkiz, üçüz gebelik varlığında gebelik sürecinde çeşitli riskler olabilir:

  • İkizlerden birinin gelişiminin devam etmeyip kaybedilebilmesi ve gebeliğin tekiz olarak devamı,
  • Her iki bebeğin de düşükte kaybedilmesi,
  • Gebelik seyri boyunca annede gebelik şekeri, gebelik tansiyonu gibi riskler,
  • Erken doğum riskleri.

tup-bebek-tedavisi-ile-dis-gebelik-riski-artar-mi-1200x800.jpg

17 Mart 2023 BlogTüp Bebek

Dış gebelik fazlaca gündeme gelen bir mevzudur. Sperm ile yumurtanın birleşmesiyle oluşan hamilelik ürününün normal yerleşim yeri rahim içiyken başka bir yerde yerleşmesine dış gebelik adı verilir. Genellikle tüplerde, yani rahim ile yumurtayı bağlayan kanalcıkta, yerleşmesi ve burada gelişmesiyle dış gebelik meydana gelmektedir.

Dış gebelik anormal bir hamilelik olup erken evrelerde teşhis edilirse ameliyat yapılmadan tedavi uygulanabilir. Tedavide geç kalınırsa karın içerisinde hayatı tehdit eden kanamalara yol açabilir. Yakın takip ve tedavi hayat kurtarıcı olmaktadır.

Doğal gebelikte olduğu gibi tüp bebek tedavisiyle elde edilen gebelikte de dış gebelik riski bulunur. Tüp bebek tedavilerinde yüzde 2-5 oranında dış gebeliğe rastlanmaktadır. Bu da doğal gebeliğe nazaran daha yüksek bir olasılıktır. Bunun en temel nedeni tüp bebek uygulanan kadınların büyük kısmının tüplerinde sorun bulunmasıdır. Bu aynı zamanda tüp bebek tedavisi ile dış gebelik riski artar mı sorusunun da cevabı niteliğindedir.

Tüp bebek tedavisi ile dış gebelik riski artar mı? Doğal yollarda gebe kalanlarda dış gebelik oranı yüzde 1 seviyesindedir. Fakat tüp bebek tedavilerinde follop tüplerinde zedelenmenin olduğu durumlar gibi altta yatan bazı nedenlere bağlı olarak dış gebelik riski artabilmektedir.

Tüp Bebek Tedavisinde Dış Gebelik Belirtileri

Tüp bebek tedavisi ile dış gebelik riski artar mı sorusu ile birlikte dış gebelik belirtilerinin neler olduğu da fazlaca merak edilmektedir. Bir tüp bebek tedavisinde embriyo transferinden 12-14 gün sonra bakılan kanda gebelik testiyle gebeliğin meydana gelip gelmediği tespit edilir. Başlıca belirtiler şunlardır:

  • Normal gebelik gibi adet gecikir ve gebeliğin diğer belirtileri meydana gelebilir.
  • Belli belirsiz, düzensiz âdet kanaması olabilir.
  • Kasık ağrısı yaşanır.
  • Gebelik süresi uzadıkça kasık ağrısı artar.
  • Baş dönmesi, idrar çıkışında azalma, tansiyon düşüklüğü, baygınlık hissi gibi belirtiler kendisi göstermeye başlar.

Tüp Bebek Tedavisinde Dış Gebelik Problemi Sonrası Yeniden Tüp Bebek Tedavisi

Tüp bebek tedavisi ile dış gebelik riski artar mı ile birlikte en çok merak edilenlerden birisi tüp bebek tedavisinden sonra dış gebelik problemi yaşayan anne adayının yeniden tüp bebek tedavisi alıp alamayacağıdır. Dış gebelik ameliyatı sonrası birkaç aylık iyileşmeden sonra yeniden tüp bebek tedavisi uygulanmasında herhangi bir mahzur yoktur. Dış gebelik ameliyatında rahim ile yumurtalığı bağlayan kanalcık alınırsa tüp bebek yöntemiyle yeniden tedaviye başlanmasında herhangi bir sakınca bulunmaktadır.

Tüp bebek tedavisi uygulanabilmesi için tüplere gereksinim yoktur. İki tüpü de ameliyatla alınmış hastalarda da aynı şekilde tüp bebek tedavisi uygulanabilir ve bu durum gebelik şansını düşürmez. Merkezimizde uzman kadrolarımız gerekli bütün tahlil ve muayeneleri yapmakta, tedavi süreçlerini en iyi şekilde planlayarak aklınıza takılan bütün soruları cevaplamaktadırlar.


novaart-logo-disi

NOVAART TÜP BEBEK MERKEZİ olarak, ”yeni bir hayat” sloganıyla yola çıktık. Mesleki hayatlarını infertilite-tüp bebek konusuna adamış olan uzman hekim kadromuzla, sizleri en büyük hayalinize kavuşturmak için, en son teknolojik gelişmeleri kullanarak, size özel tedavi programlarını uygulamak ve mutluluğunuzu paylaşmak istiyoruz.

NovaArt Tüp Bebek © 2021 Tüm Hakları Saklıdır